Asgari ücrette ne öne çıkacak?
9 mins read

Asgari ücrette ne öne çıkacak?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayında toplanmaya başlayacak. Önce asgari ücret seviyelerini AB ülkeleri ile karşılaştırmalı ele alalım. Türkiye’de asgari ücret nasıl artıyor ve daha çok nelere odaklanmalı, bunlara da bakalım.

Asgari ücret, temel düzeyde ihtiyaçları karşılayacak bir gelir seviyesini sağlama amacını taşıyan vazgeçilmez bir sosyal politika aracı. Bu politika, sadece asgari ücretle çalışanları değil, aynı zamanda genel ücret seviyelerini etkileyerek birçok çalışanı ve işvereni de etkiler. Asgari ücret belirlenirken, istatistiksel verilere dayanılması ve sosyal taraflarla tam bir istişare içinde olunması, çalışma barışının yanı sıra işgücü piyasasındaki dinamikler, işsizlik ve kayıt dışı istihdam gibi konular açısından büyük önem taşır.

Aralık ayı itibarıyla Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanmaya başlayacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın açıklamasına göre, 2024 yılı için asgari ücret düzeyi geçmişte olduğu gibi tüm yıl için tek seferde belirlenecek. Bugünkü yazımda, asgari ücret seviyelerini Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırmalı şekilde ele almaya çalışacağım.

Dengeli ve adil yapı

Asgari ücret, sosyal politika açısından önemli bir araç olarak gelir eşitsizliğini azaltma, yoksulluğu önleme ve ekonomik büyümeyi teşvik etme gibi bir dizi önemli rol üstlenir. Bu politika, adil ve insan onuruna yakışır bir temel gelir düzeyi sağlamayı amaçlayarak gelir adaletsizliğini azaltma çabalarına katkıda bulunur.

Asgari ücretin diğer bir önemli işlevi de yoksulluğun azaltılması konusundaki rolü. Özellikle düşük vasıflı işçiler ve düşük ücret seviyelerine sahip sektörlerde çalışanları hedef alarak asgari ücret politikaları, bu kesimlerin yoksulluğa karşı daha savunmasız olmalarını önlemeye yöneliktir. Asgari ücret politikaları, çalışanlara ve ailelerine asgari bir gelir düzeyi sağlayarak yoksulluğu azaltma veya önleme amacını taşır.

Asgari ücret politikaları aynı zamanda işgücü piyasasındaki güç dengesizliklerini düzelterek ücret pazarlıklarında adil bir ortamın oluşmasına katkıda bulunur. Adil ücretleri teşvik ederek, asgari ücret politikaları işgücü piyasasında daha dengeli ve adil bir yapı oluşturmaya yardımcı olur.

Türkiye’de asgari ücret nasıl arttı?

2016 yılında asgari ücrette yüzde 29.33 oranında artış sağlanmıştır. O dönemde bir seçim vaadi olarak karşımıza çıkan ve önceki yıllara kıyasla oldukça yüksek düzeyde gerçekleşen asgari ücret artışı ile hem asgari ücret desteği uygulaması hayata geçmiş, hem de asgari ücretin altı aylık değil yıllık olarak belirlenmeye başlanması söz konusu olmuştur. Ancak 2022 ve 2023 yıllarındaki enflasyonist baskılar, asgari ücretlilerin satın alma güçlerinin korunması amacıyla yeniden asgari ücretin altı aylık periyotlarla belirlenmesi uygulamasına geçilmiştir. 2023 yılı Ocak ve Temmuz aylarında itibarıyla brüt asgari ücrette gerçekleşen artış oranı sırasıyla yüzde 54.7 ve yüzde 34.03 şeklindedir.

Avrupa Birliği’nde asgari ücret nasıl?

Eurostat verilerine (2023 Temmuz dönemi itibariyle) göre, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin 22’sinde asgari ücret uygulaması söz konusu. Ulusal düzeyde asgari ücretin uygulanmadığı AB ülkeleri; Danimarka, İtalya, Avusturya, Finlandiya ve İsveç. Ayrıca, aday ve potansiyel aday 7 ülke arasında Kuzey Makedonya, Karadağ, Arnavutluk, Sırbistan ve Türkiye’de de asgari ücret uygulaması var. Buna karşılık, aday ve potansiyel aday ülke kategorisinde yer alan Bosna Hersek ve Kosova’da asgari ücret yok. Temmuz 2023 itibarıyla asgari ücret düzeyi 399 euro (Bulgaristan) ile 2.508 euro (Lüksemburg) arasında olmak üzere AB üyesi ülkeler içerisinde büyük farklılık göstermektedir (Eurostat, 2023).

1 Temmuz 2023 itibarıyla geçerli olan ve euro cinsinden aylık brüt asgari ücret düzeyleri itibarıyla AB ülkeleri 3 farklı gruba ayrılabilir. Eurostat verilerine göre; Temmuz 2023 dönemi itibarıyla aylık bazda:

– Asgari ücretlerin 1.000 euro’dan düşük olduğu gruptaki ülkeler; Portekiz, Yunanistan, Malta, Litvanya, Çekya, Estonya, Slovakya, Polonya, Hırvatistan, Macaristan, Romanya, Letonya ve Bulgaristan. Bu gruptaki en düşük asgari ücret 363 euro ile Bulgaristan’da; en yükseği ise 832 euro ile Portekiz’de.

– Asgari ücretlerin 1.000 euro’dan yüksek ancak 1.500 euro’dan düşük olduğu gruptaki ülkeler; İspanya ve Slovenya. Asgari ücret Slovenya’da 1.074 euro ve İspanya’da da 1.166 euro.

– Asgari ücretlerin 1.500 euro’nun üzerinde olduğu gruptaki ülkeler; Lüksemburg, Belçika, İrlanda, Hollanda, Almanya ve Fransa. Bu gruptaki en düşük asgari ücret 1.646 euro ile Fransa’da; en yüksek asgari ücret ise 2.313 euro ile Lüksemburg’da.

Bununla birlikte, AB aday ülkelerindeki asgari ücret Arnavutluk’ta geçerli 375 euro’dan Karadağ’daki 532 euro’ya kadar değişmektedir. Bu anlamda, aday ve potansiyel aday ülkeler ilk grupta sınıflandırılabilir. Ayrıca, ABD’de uygulanan asgari ücret düzeyi 1.156 euro (federal düzey) ile ikinci grup içindeki ülkeler ile benzerlik göstermektedir.

Aday ülkeler arasında olan Türkiye’de ise 1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren asgari ücret yıl içinde ikinci kez artırılmış olmasına rağmen, ocak ayı itibarıyla 500 euro seviyesinde olan brüt asgari ücret, kurdaki artış nedeniyle 10.11.2023 tarihi itibarıyla 470.07 euro seviyesinde.

‘Satın Alma Gücü’ nasıl etkiliyor?

Asgari ücretler satın alma gücü standartlarına, başka bir ifadeyle fiyat seviyelerindeki farklılıklara göre ayarlandığında asgari ücret seviyelerindeki farklılıklar değişmekte ve brüt tutarlar açısından söz konusu olan farklılaşma önemli ölçüde azalmaktadır. Eurostat verilerine göre, 1 Temmuz 2023 tarihinde geçerli olan brüt asgari ücretleri, hanehalkı nihai tüketim harcamaları için satın alma gücü pariteleri (SAGP) kullanılarak ülkeler arasındaki fiyat farklılıklarına göre yeniden karşılaştırıldığında, ulusal asgari ücrete sahip AB üyesi ülkeleri bu kez iki farklı grupta sınıflandırmak mümkün:

– Ulusal asgari ücret düzeyi satın alma gücü paritesine göre 1.000’in üzerinde olan ülkeler: Almanya, Lüksemburg, Belçika, Hollanda, Fransa, İrlanda, Slovenya, İspanya, Polonya, Litvanya, Romanya, Yunanistan ve Kıbrıs. Bu grupta, ulusal asgari ücret seviyesinin satın alma gücü paritesine göre en düşük olduğu ülke Kıbrıs (1.032 SAGP) ve en yüksek olduğu ülke de Almanya’dır (1.835 SAGP).

– Ulusal asgari ücret düzeyi satın alma gücü paritesine göre 1.000’in altında kaldığı ülkeler: Portekiz, Hırvatistan, Malta, Macaristan, Çekya, Estonya, Slovakya, Letonya ve Bulgaristan. Bu grupta, ulusal asgari ücret seviyesinin satın alma gücü paritesine göre en düşük olduğu ülke Bulgaristan (679 SAGP) ve en yüksek olduğu ülke de Portekiz’dir (986 SAGP).

Ulusal asgari ücrete sahip tüm aday ve potansiyel aday ülkeler arasında ise asgari ücretin satın alma gücünün en düşük olduğu ülke Arnavutluk (549 SAGP) ve en yüksek olduğu ülke de Türkiye’dir (930 SAGP). ABD (896 SAGP) ise aday ve potansiyel aday ülkelere benzer şekilde ikinci gruba dahildir. Ayrıca, satın alma gücü düzeyi itibariyle Türkiye, ABD ile diğer aday ve potansiyel ülkelerin önündedir.

‘Önemli olan asgari ücret miktarı değil’

Asgari ücret tartışmaları büyük ölçüde asgari ücretin miktarı üzerinden yapılıyor. Bu bakımdan, asgari ücretin alım gücü ön plana çıkıyor. Bir ülkede asgari ücretin satın alma gücü elbette önemli. Ancak asgari ücret çalışana verilecek ücretin en alt limitini temsil ettiğinden esas odaklanılması gereken miktarı değil, asgari ücret üzerinden gelir elde eden kişilerin toplam çalışanlar içindeki oranı. Çalışan kesim açısından gerçek anlamda refah artışı sağlayacak olan, ülkede katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi ve bu sayede ücretlilerin gayri safi yurt içi hasıladan aldıkları payın artırılmasıdır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun görüşmeleri başladıktan sonra konuyu yeniden değerlendirmek yerinde olacak. Şimdilik, asgari ücret tutarının bu yıl da sosyal diyalogla belirlenmesi dileğiyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir